Biraz Björk, biraz kedi biraz kuş

Björk Björk. Melek sesli diva. İzlanda'nın dünya müziğine ve hayal dünyamıza bir armağanı. Enerji dolu, yenilikçi, ilham verici ve y...

Björk
Björk. Melek sesli diva. İzlanda'nın dünya müziğine ve hayal dünyamıza bir armağanı. Enerji dolu, yenilikçi, ilham verici ve yaratıcı bir kadın."Raslantı ancak seninle bir anlam kazanıyor. Sen beni acil bir vakaya dönüştürüyorsun" diye başlıyordu şarkı. Bir yanda kemanlar ve viyola öte yanda bildik tekno ritmleri. Ve fazla fazla Björk ruhu.

"Şu an bulunduğum noktaya gelmek için cok uzun bir yol katetmem gerekti,"diyordu Björk . 21 Ekim 1966'da izlanda'nın başkenti Reyjkavik'te yerleşmiş bir hippy komününde dünyaya gelmişti. Müzik yaşamı erken başladı. Küçük yaşta müzik eğitimi aldı. ilk plağını on bir yaşında doldurdu. İlk gençliğini punklarla birlikte, "daha iyi şairler, daha iyi romanlar ve daha iyi müzikler" arayarak geçirdi. Exodus, Tappi Tikerrass, Kukl ve Sugarcubes topluluklarıyla çalıştı. Birlikte gezdiği insanlar, Björk 'ün o günlerde gerçek bir anarşist olduğunu, imza vermekten ve sanatçı hiyerarşisindennefret ettiğini, müzikten çok şarkı sözleriyle ilgilendiğini anlatıyorlar. Bu gün ise plakları çok satan, yüzü dergi kapaklarında sık sık görünen bir yıldız o. Ama Sugercubes'den ayrılarak yerin üstüne(!) çıkması, büyük plak şirketleriyle anlaşarak dört solo albüm yapması onu sıradanlaştırmıyor. Müzisyenliğinin yanı sıra kişiliğiyle de, "hayallerdeki karşıyıldız" o. Yani hem yıldız, hem de yıldızlığını bir güç gösterisine dönüştürmeden yaşıyor. (Öyle görünüyor...)

Çok uzun bir yol. Çevresindekilerin dergilere verdikleri demeçlere şöyle bir bakıyorum, o uzun yolda gelene geçene otostop çeker gibi. Björk'ün gelişiminde en büyük yönledirici etken İzlanda. İzlanda gerçekten küçük bir ülke. İnsan İstanbul'da kapı komşusunu bile tanıyamıyor. Ama İzlanda'nın İngiltere'deki kültür ateşesinin bile bir Björk anısı var. Sugarcubes günlerinde Björk bebeğini kucaklar, sokaklara konser ilanı dağıtmaya çıkarmış. Birgün ilanları dağıttıktan sonra, süper markete girmiş. Elindeki şampuanı değiştirmek istediğini söylemiş. Kasiyer sormuş: "Peki hangi marka şampuan istersiniz?" Björk "Şampuan yerine süt istiyorum," demiş. "Bebeğim için." İnatçı muhalif yoksul müzisyen. Sugarcubes'un menejerinin anlattığına göre Warner şirketi topluluğun plaklarını yapmak onlara için milyarlar teklif etmiş. Sugarcubes elemanları omuz silkmişler. Menajerinin yüreğine inince de, eline bir şişe viski tutuşturmuşlar.

Björk o günlerde de ilgi çekici kişiliği ve müthiş enerjisiyle tanınıyormuş. Ama sorumluluk sahibi bir anne olduğu da dillere destan. Kendisi bir aile insanı değil, bir ailede büyümemiş bile. Ancak, oğlu Sindri'ye çok düşkün, oğlu söz konusuyken gözü dönebiliyor. Sindri konusundaki duyarlılığında aşırıya kaçabileceğini geçen yıl kanıtladı. Oğlunu hava alanında sıkıştırıp soru yağmuruna tutan bir gazeteciyi evire çevire dövdü.

Björk kendi kişiliğini oluşturan en önemli etkenin annesinin duyduğu güven olduğunu vurguluyor. Çocukken evin anahtarı hep onda kalırmış.

Söyleşilere baktığımızda, Björk'ün izlanda'yı dilinden düşürmediğini görüyoruz. Alıp başını solo albümler yapmaya yabancı diyarlara gittiğinde ise, en çok arkada bıraktığı ülkesini özlediğini anlatıyor. Karşıyıldız Björk kendisini İzlanda'ya ait duyumsuyor.

Björk öykülerinden "çıkarmamız gereken magazine sonuç" O'nun gerçek bir çılgın olduğu. İnsanların biraraya gelip hep bir ağızdan söylediği bu. "Björk delidir." Anchor Song adlı şarkısını ülke çapında bisiklet turuna çıktığında yazmış, yolda bir çiftçinin evine uğramış, evdeki piyanoda bestelemiş parçayı. Bir gün Tayland' da tatildeymiş. Bir restoranda yemek yiyormuş. Tabii onu o ortamda tanıyor yok. Çıkmış, piyanist şantörün yanında şarkı söylemiş. Karşılığında, sabaha kadar içki ısmarlamışlar kendisine. Berlin'de yalnız başına çıkıp, Türkler'in barlarına takılırmış. Almanya'da bilen bilir, en tehlikeli yerlerdir. Türk bistroları. Björk 'ün başına birşey gelmemiş neyse ki. Aslında bu anlatılanlar kafası biraz bozulmuş her insanın yaşayabileceği şeyler sanki . "Aşırı çılgın" etiketi Björk 'te iyi durmuyor. Gösteri endüstrisinin böylesi etiketlere bayıldığını biliyoruz, ne yazık ki. Ses ya da birikimlilikten çok, yapay aşırıklılar gerekiyor. Bu güne kadar popüler müzisyenler her haltı yiyebileceklerini gösterebilmek için yırtınıp durdular ya da menajerleri onların adına didindi. Ama gördük ki, belli bir yaşa gelen her çılgın yıldız(!) dünyalığını yapmış, geleceğini garantilemiş ve bir deliye göre çok temkinli, sıradan insanlar olan bizlerden bin kat daha temkinli hem de. Björk de belki seri etiketlemeye kurban gidiyor biraz. Kadınla ilgili yazılan her yazı ünlemlerle dolduruluyor.

Aslında Björk 'ü kendi verdiği ipuçlarıyla değerlendirmek gerek. Bir radyo istasyonunda konuk Güzin Ablalık yaparken yaşadıklarıyla, örneğin. İlk başta dertli insanlarla alay ediyor, kadınlara kendilerine kazık atan erkekleri öldürmelerini falan öğütlüyor. Sonra gerçekten çok sorunlu biriyle konuşuyor. Allak bullak hale gelip, radyoyu terk ediyor. Odasına kapanıyor. Yaşlı ve tanrılaşmış rock yıldızlarıyla düet yapmayı sürekli reddedip, yer altına yakın duran Poly Harvey'le şarkı söylemeyi düşlemesi de kayda değer. Ayrıca cinselliği konusunda alaylı bir biçimde açık konuşması da, cinsel kimliğine dair özgüvenini kanıtlıyor. Bir arkadaşı tutmuş, onun için 'O bir seks hayvanı" demiş. "Çok flörtçüdür ama kimsenin kalbini kırmamaya çalışır." Björk kendi ilişkilerinden konuşurken kahkahalar atıyor. Yani televizyonlardan, söyleşilerden bilindiği kadarıyla; kendiyle alay edebiliyor.

Björk dört yol ağzında gerçek bir seçim yapan kadınlardan. Kariyerini yerüstünde sürdürmeyi seçmiş. Şimdi gördüğü ilgiye şaşırıyor, "Ben her zaman böyle giyinirdim, şimdi herkes giyim tarzımı övüp duruyor," diyor. Oğlu Sindri'yi okula yazdırdığı için eskisi kadar görememekten yakınıyor. Her aksandan beğendiği sözcükleri alarak yarattığı kendine özgü ingilizce'siyle şarkılar söylüyor, müzik programlarına çıkıp, resmen kendi kendine konuşuyor.

Ne abartıldığı kadar çılgın, ne iddia edildiği gibi deli. Ama hayallerimizdeki yıldız. Çünkü kendini oyunlara kaptırmıyor. Gabriel Garcia Marquez'den etkilendiğini, George Bataille'ın Gözün Ö/küsü adlı kitabına taptığını söylüyor. Edebiyat tarihinden beslenmiş biri. Geçtiği yolların bütün tozunu toprağını taşıdığı yeni albümü, konserlerdeki özgün performansı ile tartışma yaratıyor. Çünkü zorluyor insanların beğeni sınırlarını. "İzlanda coğrafi olarak dünya üzerindeki en genç ülke ve inşaası hala sürüyor, " Björk . "Bu yüzden benim kullandığım sesler de, henüz tamamlanmamış sesler." Homogenic”teki kemanların sinir sistemini, sesin ciğerleri ve oksijeni, ritmin de kalbi simgelediğini vurguluyor.

Hayallerdekı yıldız... Yıldızımız, hem mütevazı, hem şirin, hem ilgimizi hakedecek kadar yetenekli, çarpıcı ve çalışkan olsun isteriz. Bir yönüyle de bize benzesin. Kaset kapağındaki Miki Geyşa kılığı bu özelliklerini çağrıştırıyor.

Bildiğini doğru zamanda ve biçimde okuyan bir şarkıcı Björk . Bu yüzden tanıdık malzemeleri kolay öğütebilen gösteri dünyası için zor lokma. Tayland'da parasız içki için şarkı söylemesini, Picasso'nun restorana gidip, bir peçeteye resim yaparak, hesaptan yırtması gibi görüyor Prodüktör Nelle Houper. Belli ki çevresindekiler Björk 'e çok hayret ediyor. Hayranlıkla hayret bir arada. O ise içindeki çocuk kadını en çok şarkılarında azat ediyor. Şarkılarındaki kahramanlarda, örneğin Isobefdek'deki kalbi kırık kadında ışık buluyor: "Adım Isobel, kendimle evliyim. Aşkım Isobel, kendi kendine yaşayan." Enjoy adlı parçada "Basitliği, sadeliği sevdiğini" söylüyor. Kendisiyle yapılan söyleşide ise; "Benimle biri neden röportaj yapmak ister?"diye soruyor, "ben eskiden yalnızca büyük yazarlar ve bilim adamlarıyla yapılan röportajları okumak isterdim. Ben yalnızca bir pop yıldızıyım. Söyleyebileceklerimin çoğunu şarkılarımda kullanıyorum." Orgazm olmayan kadınlarla konuşup, " Feminist düşünce toplumsal yaşamamıza yansıyor. Ama yatakta işler kolay değişmez. Kafanız feminist ama becerilen taraf hala sizsiniz. Kadınlar gururları için ayağa kalkmalı. Orgazm olamayacaklarsa erkeklerle sevişmek yerine, mastürbasyonu denesinler," diyecek kadar pratik. Geçen yıl eylülde bir hayranı ona bombalı paket yolladıktan sonra, kendini öldürmüştü. Bu da yarattığı imajın çarpık bir izdüşümü.

Çok uzun bir yol yürümüş genç bir kadın; ona yüklenen etiketler var karşınızda sonuçta. O piyasada tutunmak gerçekten zor olmalı. Kendinizi doğru ifade etmeniz ise neredeyse olanaksız. Hatta Björk gibi basit tümcelerle konuşuyorsanız bile . Ben Björk 'ün çocukluk anısına vurulmuştum. Onun yalnız geçen çocukluğu boyunca arkadaşlık ettiği kedisine, kuşları rahat kovalasın diye uçmayı öğretmeye kalkmasına. (Siz kime uçuş dersleri vermek isterdiniz?) Ama müziğe kazandırdığı paganist güç bütün çocukluk anılarından ve hakkındaki söylentilerden daha etkileyici olmalı ki onu ezgileriyle anımsıyoruz. Homogenic'in soğuk ve gizemli parçalarını dinlerken, insan Björk 'le ilgili bütün laf kalabalığını unutuyor ve müziğin kimi duyumlarına nasıl uçma gücü verdiğini görüyor . Biraz kedi, biraz kuş, biriz Björk gibi...

Gamze Deniz
Çalıntı Dergisi - 07 Aralık 1998
Ad

A Separation,1,Adam Schaff,1,Adem ve Havva,1,Akra'da Bulunan Elyazması,1,Alain Badiou,4,Alain Resnais,1,Alan Woods,1,Albert Camus,17,Albert Einstein,4,Alejandro González Iñárritu,1,Alenka Zupančič,1,Alexander Supertramp,1,Alfred Hitchcock,4,Alıntı,1,Ali Rahimli,4,Allen Ginsberg,5,Amin Maalouf,1,Anarşi,2,André Breton,1,Andrey Tarkovski,7,Ani Gezinti,1,Anton Çehov,2,Antonin Artaud,1,Anubis,1,Aristoteles,1,Arthur Danto,1,Arthur Rosenberg,1,Arthur Schopenhauer,2,Arundhati Roy,1,Asghar Farhadi,3,Attila İlhan,1,Aynadaki Gibi,1,AzBlog,14,Aziz Nesin,2,Babaya Mektup,1,Beat Kuşağı,17,Belgesel,5,Belinski,1,Bertolt Brecht,3,Bertrand Russell,1,Bilim,10,Billie Holiday,1,Biyografya,22,Björk,1,Bob Black,1,Bob Dylan,1,Bozkırkurdu,1,Böyle Buyurdu Zerdüşt,1,Breaking Bad,1,Bulantı,1,Bülent Ortaçgil,2,Büyülenme,1,Camera Lucida,1,Can Yücel,2,Cemal Süreya,1,Charles Baudelaire,2,Charles Bukowski,6,Charles Dickens,1,Charlie Chaplin,2,Charlie Parker,1,Christfried Tögel,1,Christine Bard,1,Christopher McCandless,1,Christopher Nolan,1,Chuck Palahniuk,3,Çarlz Bukovski,1,Çavdar Tarlasında Çocuklar,1,Dallas Buyers Club,1,Damon Albarn,1,Daniel Goleman,1,Dava,1,David Gilmour,1,Demian,1,Desiderius Erasmus,1,Didier Lauru,1,Dieter Forte,1,Djivan Gasparyan,1,Dominique Laporte,1,Dostluk Bağları ve Dostluk,1,Dostoyevski,16,Dönüşüm,1,Edebiyyat,140,Edgar Allan Poe,1,Eduardo Galeano,1,Eflâtun,1,Ejderhaların Danssı,1,Elias Canetti,1,Elvis Presley,2,Emil Michel Cioran,1,Emma Goldman,1,Eric Clapton,1,Eric Hoffer,1,Erich Fromm,3,Ernest Hemingway,2,Estela Welldon,1,Ethan Coen,2,Əkrəm Əylisli,1,Feature,20,Félix Guattari,1,Felsefe,93,Ferman Toroslar,1,Fernando Pessoa,1,Film,68,Franz Kafka,25,Freddie Mercury,1,Friedrich Engels,1,Friedrich Nietzsche,19,Füruğ Ferruhzad,1,Gabriel Garcia Marquez,1,Gabriel García Márquez,2,Galileo,2,Gemeinschaft,1,George Carlin,1,George Martin,1,George Orwell,1,Georges Canguilhem,1,Georges Perec,1,Gerçeklik açısından Kafka,1,Gilles Deleuze,5,Goethe,1,Gogol,4,Guguk Kuşu,1,Gustav Janouch,1,Guy Fawkes,1,Hakim Bey,1,Harriet Lerner,1,Hegel,2,Heinrich Böll,1,Hermann Broch,1,Hermann Hesse,5,Herta Müller,1,Hrant Dink,1,Iain Menzies Banks,1,Immanuel Kant,1,Ingeborg Bachmann,1,Ingmar Bergman,6,Inside Llewyn Davis,1,Italo Calvino,2,İran,1,İtalo Calvino,1,J. D. Salinger,2,Jack Kerouac,8,Jacques Brel,1,Jacques Lacan,13,Jacques Vergès,1,James Hawes,1,James Joyce,1,Jan Pol Sartr,1,Jason McQuinn,1,Jean Baudrillard,1,Jean Cocteau,1,Jean-Paul Sartre,10,Jehane Noujaim,1,Jenn Ashworth,1,Jiddu Krishnamurti,2,Jimi Hendrix,1,Joel Coen,2,John Berger,1,John Fante,2,John Lennon,5,John Steinbeck,4,Jorge Luis Borges,1,Jose Saramago,1,Joseph Conrad,1,Judith Butler,1,Juliet Mitchell,1,Julio Cortázar,1,Kaos'un Gizli Yaşam,1,Karamazov Kardeşler,2,Karl Marx,8,Kaybedenler Klübü,1,Ken Kesey,1,Kırmızı Pazartesi,1,Korkma Ben Varım,1,Kumarbaz,1,Kürk Mantolu Madonna,1,La Casa De Papel,1,Lady with Ermine,1,Lars von Trier,8,Laura Nyro,1,Leonard Cohen,1,Leonard Da Vinci,1,Lev Tolstoy,5,Lev Troçki,2,Linda Lee,1,Maksim Gorki,2,Malina,1,Marie Curie,1,Marilyn Manson,1,Marilyn Monroe,1,Mario Leis,1,Marlon Brando,1,Marqius de Sade,2,Martı Jonathan Livingston,1,Martin Heidegger,2,Maurice Blanchot,2,Max Stirner,15,Mental Pornografi Blog,2,Meqale,175,Michael De Montaigne,1,Michel Foucault,6,Mike Leigh,1,Milan Kundera,1,Miles Davis,1,Milgram,1,Milgram deneyi,1,Mohsen Namjoo,3,Monique Wittig,1,Morrisse,1,Murat Menteş,1,Mustafa Kemal Atatürk,1,Muzik,37,Neal Cassady,2,ngmar Bergman,1,Nick Cave,1,Nick Mason,1,Nikolay Gavriloviç Çernişevski,1,Nilgün Marmara,1,Noam Chomsky,2,Nostalghia,1,Notre Dame'ın Kamburu,1,Nuri Bilge Ceylan,2,Octavio Paz,1,Oğuz Atay,1,Ontolojik Anarşi,1,Onur Ünlü,2,Oscar Wilde,2,Osho,1,Oteki Ben,1,Ölüler Tanrısı,1,Ölüm Pornosu,1,Ömer Hayyam,1,Özdemir Asaf,1,Palyaço,1,Pantolonun Politik Tarihi,1,Patti Smith,1,Paul Lafargue,1,Paul McCartney,3,Paulo Coelho,2,Peter Kropotkin,2,Pierre Clastres,1,Pigme,1,Pink Floyd,2,Politika,1,Rachel Carson,1,Rachter'in Günlüğü,1,Rashit,1,Ray Davies,1,Rene Girard,1,René Wellek,1,Richard Bach,1,Richard Brautigan,1,Richard Dawkins,1,Richard Wagner,3,Richard Wright,1,Robert Musil,1,Roger Fornoff,1,Roger Garaudy,1,Roger Waters,2,Roman,9,Rose Laub Coser,1,Rus edebiyat,2,Ruth Sheppard,1,S. Reynolds & J. Press,1,Sabahattin Ali,2,Sait Faik,1,Salvador Dali,1,Samuel Beckett,4,Sasha Grey,1,Saul Newman,2,Sean Penn,1,Sırtımdaki Ev,1,Siddhartha,1,Sigmund Freud,19,Silence Spring,1,Simone de Beauvoir,6,Slavoj Zizek,6,Slavoj Žižek,15,slide,2,Sokrates,1,Soren Kierkegaard,1,Spinoza,1,SS,6,Stalker,1,Stephen Eric Bronner,1,Steve McQueen,1,Stranger,1,Suç ve Ceza,2,Supertramp,1,Sürgün,1,Şeyler,1,Tanrıya Karşı Söylev,1,Tarkovsky,5,Tek Bacaklı Yolcu,1,Teneke Trampet,1,The Beatles,4,The Butterfly Effect,1,The Rolling Stones,1,The Square,1,Theodor Adorno,4,Thomas Mann,1,Through a Glass Darkly,1,Tom Waits,2,Tomris Uyar,1,Tony Porter,1,Turan Dursun,2,Turgut Uyar,1,Ulua,1,Uluma,1,Ulus Baker,4,Umberto Eco,1,Utanç,1,V for Vendetta,1,Van Gogh,1,Victor Emil Frankl,1,Victor Hugo,1,Viktor Frankl,1,Vladimir Nabokov,2,Voltaire,1,Vsevolod İ. Pudovkin,1,Walter Benjamin,1,Wilhelm Reich,1,Will Durant,1,William S. Burroughs,2,William Shakespeare,1,Woody Allen,8,Xavier Dolan,1,Yabancı,1,Yad,1,Yolda,1,Yusif Vəzir Çəmənzəminli,1,Zeki Demirkubuz,3,Zen Kaçıkları,1,
ltr
item
Ali Rahimli: Biraz Björk, biraz kedi biraz kuş
Biraz Björk, biraz kedi biraz kuş
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvxqEG2MYa3xK2AR2MR4I_GXJw25aKwKpUx_0ETZanwH5pNshbh_nDI1uru-GWzhwGDbavlZyvU2qoPil2j-z4lnNVTXsymnNv8gif5ih9vsqJ0I_BzpVtgsIQvuCGN2sJv0GtwuIavxYv/s1600/6iri6zkt576z.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvxqEG2MYa3xK2AR2MR4I_GXJw25aKwKpUx_0ETZanwH5pNshbh_nDI1uru-GWzhwGDbavlZyvU2qoPil2j-z4lnNVTXsymnNv8gif5ih9vsqJ0I_BzpVtgsIQvuCGN2sJv0GtwuIavxYv/s72-c/6iri6zkt576z.jpg
Ali Rahimli
https://alirahimli.blogspot.com/2014/05/biraz-bjork-biraz-kedi-biraz-kus.html
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/2014/05/biraz-bjork-biraz-kedi-biraz-kus.html
true
8815050805795647263
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi Hiç bir yazı bulunamadı HEPSİNİ GÖSTER DAHA FAZLA Cevapla Cevabı İptal Et Sil Tarafından Ana Sayfa Sayfalar İçerikler Hepsini Göster BU YAZIYA BENZER DİĞER YAZILAR ETİKET ARŞİV ARAMA BÜTÜN İÇERİKLER İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Sun Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec just now 1 minute ago $$1$$ minutes ago 1 hour ago $$1$$ hours ago Yesterday $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy