Nadja (André Breton)

André Breton Seni henüz şöylesine tanıdığım zamanlar, sana anlatma isteğine kapıldığım öykü buydu. Sen ki anımsamayacak halde olan, anca...

André Breton
Seni henüz şöylesine tanıdığım zamanlar, sana anlatma isteğine kapıldığım öykü buydu. Sen ki anımsamayacak halde olan, ancak bir rastlantı eseri bu kitabın başlangıcından haberi olan ve öylesine tam sırasında ve öylesine kararlı bir şekilde söze girmiş olan... Kuşkusuz kitabın "Bir kapının kanatları gibi apaçık" olmasını istediğimi bana hatırlatmak içindi bu, benimse bu kapıdan senden başkasının girdiğini görmek istemediğimi hatırlatmak içindi. Sadece senin girdiğini, senin çıktığını görecektim. Sen ki tüm bu anlattıklarım içinde, "LES AUBES"a doğru kalkmış elinin üzerine birazcık yağmur düşmüştü. Sen ki, aşk üzerine o saçma ve kısaltılamaz cümleyi yazdığım için pişman etmiştin beni, "her türlü sınava açık haliyle" tek aşk... Sen ki, beni tüm dinleyenler için, bir kendilik olmamalıydın, bir kadın olmalıydın, sen ki bir kadın olarak, bir Kimera olman için, bana yapılan ve yapılmakta olan baskıya rağmen bir hiçtin.

Sen ki tüm yaptıklarını hayran olunacak biçimde yapar ve bunun görkemli nedenleri, benim için akılsızlığa, deliliğe hiç bulaşmadan, bir yıldırım gibi ölümcül bir biçimde ışıldar ve düşerdi. Sen en canlı varlık, sende hiç sınanmamış olanın gücünü tüm keskinliğiyle hissetmem için yolumun üzerine konulmuş olan sen... Kötülüğü sadece kulaktan duymuş olan sen. Elbette ideal bir güzelliğe sahip olan sen. Her şeyin günün ışımasına indirgediği ve belki de bu nedenle bir daha hiç göremeyeceğim sen...

Kendi kendimde bildiğim bu deha aşkını ne yapayım sensiz? Onun adına, şurada burada birkaç tanışlık arayışına girmekten başka bir şey yapamadığım aşkı? Dehanın nerede olduğunu bilmekle övünüyorum, neyin nesi bir şey olduğunu bilmekle övünüyorum ve onu diğer büyük coşkularla bağdaşmaya açık görüyorum. Dehana körü körüne inanıyorum. Eğer şaşırtırsa seni, bu sözcüğü geri alıyorum ama, üzülerek... O zaman da onu tümüyle nefretliyorum. Deha... bana bu işaret, bu yıldız altında görünen ve senin yanı başında, sahip olmaktan çıktığım birkaç olası müdahaleciden, daha fazla ne bekleyebilirdim!
Benim için en yakın biçimlerle özdeşleştin sen ama isteyerek değil, önsezimin birçok imgesiyle de özdeşleştin. Nadja bu sonunculardandı, onu benden saklamış olman kadar mükemmel ne olabilir!

Bütün bildiğim bu kişi özdeşleşmesinin sende bitmiş olmasıydı, çünkü seninle özdeşleşebilecek hiçbir şey yok ve benim için de bu muamma zinciri, senin önünde ebediyen son bulacaktı.
Bir muamma değilsin sen benim için.

Muammaya bana sonsuza dek yüz çevirten sensin, derim ben...
Varolduğuna ve varolmayı tek sen bildiğine göre bu kitabın varlığı pek gerekli değildi belki de. Onun hakkında başka türlü bir karar verebileceğimi sandım, seni tanımadan önce onu bağlamak istediğim sonucun anısına yapmak istedim bunu. Ve yaşantımda birdenbire belirişin, gözümde boş bir iş olmaktan kurtardı onu. Bu sonuç gerçek anlamını ve tüm gücünü ancak senin aracılığınla buluyor.

Zaman zaman bana gülümsediğin gibi, o gözyaşlarından oluşmuş çalıların arkasından gülümsediğin gibi, bana gülümsüyor o. "Gene aşk bu," diyordun ve daha adaletsiz biçimde şöyle dediğin de oldu: "Ya hep ya hiç."

Bu formülle hiç çelişkiye düşmeyeceğim, kendi kendisine karşı dünyanın savunmasını üzerine alan tutkunun silahı da bu formüldür zaten. Fazla fazla, onu bu "hep"in niteliği konusunda sorgulayacağım ve bu konuda, tutku olduğu için, benim sesimi duymayacak halde mi olması gerekirdi diye soracağım. Kurbanı olsam bile, onun değişik devinimleri -ağzımdan sözümü çekip alma gücüne sahip olsalar da olmasalar da, varolma hakkımı elimden almaya güçleri yetse de yetmese de- onu tanıma gururundan tümüyle nasıl çekip koparırlardı beni, onun, sadece onun önünde kendime reva gördüğüm aşağılanmadan nasıl çekip koparırlardı? En gizemli, en katı kararları yüzünden kınamayacağım onu. Dünyanın gidişini durdurmayı, kendine verdiği bilmem hangi hayali güç nedeniyle, dünyayı durdurmayı istemek demek olur bu. Şu demek olur: "Herkes ister ve inanır ki, ancak kendisinin dünyasıdır en iyi dünya, gene inanır ki, bu dünyayı diğerlerinden daha iyi anlatacak olan da, o en iyisi olandır." (Hegel)

Güzellik karşısında, gerekli olarak belli bir tavır çıkar bundan, burada ancak tutkusal ereklerle ele alındığı açıktır onun. Kesinkes, durağan, yani "taşlaşmış düşünün içinde" sıkışıp kalmış bir halde değildir, insanoğlu için, Odalıkların gölgesinde, tek bir günü kapsadığı iddiasında olan şu trajedilerin ta diplerinde bir yerde yitip gitmiş, hani neredeyse daha az devingen, yani arkasından, dört nala, dur duraksız bir koşunun gelmemezlik edemeyeceği şu doludizgin gidişe tabidir, bir başka deyişle, bir kar tanesinden daha şaşkın, daha kararlı, sıkılıp boğulacağı korkusuyla hiç kucaklatmak istemezcesine kendini.. : Ne devingen ne durağan, seni nasıl gördüysem onu da aynen öyle gördüğüm, güzellik... Vakti saati geldiğinde ve belirli bir zaman içinde, görmüş olduğumu gördüğüm gibi, umuyorum, tüm yüreğimle umuyorum gibi geliyor ki, seninle uyum halinde olduğumu söyletecektir o. Lyon garında, dur duraksız, olduğu yerde hoplayıp zıplayan, yerinde duramayan bir tren gibidir o, bilirim ki hiçbir zaman terk etmeyecektir garı, terk etmemiştir de. Birtakım sarsıntılardan, silkintilerden oluşmuştur, çoğu hiç önemli olmayan sarsıntılardan, ancak bir Sarsıntı’yı (Saccade), kimin bir sarsıntısı varsa, denizlemeyle görevli olduklarını bildiğimiz... O ki, kendime veremeyeceğim tüm önem ondadır. Us, sahip olmadığı hakları oradan buradan alır, mal eder kendine. Güzellik, ne devingen ne durağan güzellik. Bir sismograf gibi güzel olan insan yüreği. Sessizlik Krallığı... Kendimle ilgili haberleri almama bir sabah gazetesi yeter de artar bile.

"X..., 26 Aralık. -Ile du Sable'de bulunan telsiz telgraf istasyonunun telsiz operatörü, pazar akşamı falanca saatte falanca kişi tarafından gönderildiği sanılan bir mesaj parçası almıştır... Mesajda önemle vurgulanan şey şudur: 'Yolunda gitmeyen bir şeyler var sanki,' ancak uçağın o andaki konumu belirtilmemekteydi. Çok olumsuz atmosfer koşulları ve radyo dalgalarındaki enterferanslar nedeniyle telsiz operatörü ne başka bir cümle anlayabilmiş ne de yeniden bağlantı kurabilmiştir.

"Mesajın gönderildiği dalga boyu 625 metre idi; öte yandan, alış şiddeti göz önünde bulundurulduğunda, telsiz operatörü uçağın, Ile du Sable çevresinde 80 km.lik bir yarıçap içinde konumlandırılabileceğini düşünmektedir."

Güzellik, ya ihtilaçlı bir güzellik olacak ya da hiç olmayacak.

*****************************

Kimim ben? Pek yapmadığım bir şey ama bir atasözüne göndermede bulunabilirim: Gerçekten de, her şey, dönüp dolaşıp şuna varır: Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.

İtiraf etmeliyim ki bu ifade kafamı karıştırıyor, çünkü bazı varlıklarla aramda düşündüğümden de öte, daha özel, daha az kaçınılabilir, daha etkileyici, allak bullak edici ilişkiler oluşturmaya çalışıyor.

Bu ifade söylemek istediğimden de fazlasını söylüyor, ben daha yaşarken bana bir hayalet rolü oynatıyor ve besbelli ki, neysem o olmam için, var olmaktan vazgeçmem gerektiğini ima ediyor.

Bu anlamda, biraz daha aşırılıkla ele alındığında, varlığımın nesnel tezahürü olarak algıladığım şeylerin, az çok kesinleşmiş tezahürlerin, aslında, bu yaşamın sınırları içinde, hakiki alanını hiç mi hiç tanımadığım bir faaliyette cereyan ettiğini anlatmak istemektedir bana. Zamansal ve yersel kimi olasılıklara körü körüne boyun eğmesi ve dış görünüşü gibi ortak kabul gören bazı yanlarıyla "hayalet"e dair kafamdaki temsili imge, benim için, her şeyden önce, ebedi olabilecek bir iç sıkıntısının, bir acının sonlu imgesiyle eşdeğerdedir.

Yaşantım bu tür bir imgeden başka bir şey olmayabilir ve bir şeyler keşfetmekte olduğum kuruntusu içindeyken, gerisin geri başladığım noktaya dönmeye, aslında çok iyi tanımış, bilmiş olmam gereken şeyi tanımaya çalışmaya, unutmuş olduklarımın küçük bir bölümünü öğrenmeye mahkum olabilirim.

Bana dair bu bakış açısı, benim kendi içimdeki varlığımı önceden kabullendiği ölçüde bana yanlış geliyor; düşüncemin tamamlanmış, dolayısıyla zaman içinde oluşması için hiç bir neden olmayan bir şeklini, önceki bir düzleme keyfi olarak yerleştirdikçe, ve bu aynı zamanın içine, telafi edilemez bir kayıp, bir ceza ya da bir düşüş düşüncesini kattıkça, bu bakış bana yanlış geliyor, bunun ahlaki temelden yoksunluğu, bence, tartışma götürmez biçimde açıktır. Önemli olan şu ki, bu fani dünyada, kendi içimde yavaş yavaş keşfettiğim özel beceriler, bana özgü olmakla birlikte bana verilmiş olmayan genel bir beceriyi arayışımda beni asla avutmaz.

Kendimde gördüğüm her türlü beğeninin, kendimde hissettiğim eğilimlerin ve yakınlıkların, maruz kaldığım cazibelerin, başımdan geçen ve yalnızca benim başıma gelen olayların ötesinde, kendimi yaparken seyrettiğim bir sürü hareketin, yalnızca ve yalnızca benim hissettiğim heyecanların ötesinde, diğer insanlar karşısında, beni onlardan ayıran şeyin nerden kaynaklandığını değilse de, neden ibaret olduğunu öğrenmeye çaba gösteriyorum.

Bu dünyaya, tüm diğer insanlar arasında ne yapmaya geldiğimi, alınyazıma yanıt verebilecek, yalnızca bana özgü, ne men'em bir mesajın taşıyıcısı olduğumu gözler önüne serebilmem, bu farklılığın ne ölçüde bilincinde olduğuma bağlı değil midir?

Çev: İsmail Yerguz

André Breton Kimdir?

Normandiya`da doğdu, tıp ve psikiyatri okudu. I. Dünya Savaşı sırasında bir nöroloji koğuşunda çalıştı. Burada antisosyal davranışlarıyla geleneksel sanat anlayışlarına karşı çıkan Alfred Jarry ve Jacques Vaché ile tanıştı. Onların düşüncelerinden etkilendi. Jacques Vaché 24 yaşında kendini Seine nehrine atarak intihar etti. Vaché`nin savaş sırasında Breton ve başkalarına yazdığı mektuplar Savaş Mektupları adı altında 1919`da yayınlandı. Bu kitap üzerine Breton`un yazdığı dört adet deneme bulunmaktadır.

1919 yılında Louis Aragon ve Philippe Soupault ile birlikte Edebiyat(Littérature) adlı dergiyi kurdu . Bu yıllarda Dadaist Tristan Tzara ile bağlantıya geçti. 1924 yılında Gerçeküstücü Araştırma Bürosunu`nun kurucu öncülerinden oldu.

Manyetik Çayırlar (Les Champs Magnétiques) kitabı ile otomatik yazı tekniği`ni pratiğe döktü. 1924 yılında Gerçeküstücü Manifesto`yu yazdı ve Gerçeküstü Devrim dergisinin editörü oldu. Etrafında — Philippe Soupault, Louis Aragon, Paul Éluard, René Crevel, Michel Leiris, Benjamin Peret, Antonin Artaud ve Robert Desnos gibi genç yazarlardan bir topluluk oluşması zaman almadı.

Arthur Rimbaud`nun özgür sanat anlayışını ve Karl Marx`ın politik düşüncelerini birleştirmek için sabırsızlanan Breton 1927`de Fransız Komünist Partisi`ne katıldı. 1933`te partiden atıldı. Bu süre içerisinde geçimini kendi sanat galerisinde sattığı tablolarla sağladı.

Breton`un öncülüğünde gerçeküstücülük tüm Avrupa`da ses getiren bir sanat anlayışı oldu ve döneminin tüm sanat dallarını etkiledi. Bu dönemin ürünü olan eserlerde insanın algısının kökenleri ve insanın etrafındaki olaylara bakış açısı sorgulandı.

1938 yılında Fransız hükümetinden aldığı kültürel komisyon ile Meksika`ya gitti. Bu Breton`a Troçki ile tanışma fırsatı sağladı ve beraber Devrimci, Özgür Bir Sanat İçin (Pour un art révolutionnaire indépendent) adlı manifestoyu yazdılar. Manifesto Breton ve Diego Rivera`nın isimleriyle yayınlandı ve o dönemlerde imkânsız gibi gözüken sanatta tam özgürlük çağrısı yapıldı.

Fransız hükümetinin çalışmalarından memnun olmayan Breton 1941`de Amerika Birleşik Devletleri`ne ve Karayip`e sığındı. Burada yazar Aimé Césaire ile tanıştı. Césaire'in Memleket`e Dönüş Defteri(Cahier d'un retour au pays natal) adlı kitabının 1947 baskısının özsözünü yazdı. Breton Paris`e 1946`de geri döndü ve Fransız sömürgeciliğine karşı 121`in Manifestosu`nu yazdı. Bu manifestoda Cezayir Kurtuluş Savaşı`nı ele aldı ve ölene kadar bu konuda çalışmalarını sürdürdü. 1961-1965 yılları arasında ikinci bir gerçeküstücü grubun öncüsü olarak çeşitli sergi ve incelemelerde bulundu. 1959 yılında İspanya`da Gerçeküstücülüğe Saygı adlı bir sergi düzenledi. Bu sergide Salvador Dalí, Joan Miró, Enrique Tábara ve Eugenio Granell gibi ünlü sanatçıların eserlerine yer verildi.

Kitapları arasında durum öyküleri olan Nadja (1928) ve Çılgın Aşk(L`Amour Fou) (1937) bulunmaktadır.
Ad

A Separation,1,Adam Schaff,1,Adem ve Havva,1,Akra'da Bulunan Elyazması,1,Alain Badiou,4,Alain Resnais,1,Alan Woods,1,Albert Camus,17,Albert Einstein,4,Alejandro González Iñárritu,1,Alenka Zupančič,1,Alexander Supertramp,1,Alfred Hitchcock,4,Alıntı,1,Ali Rahimli,4,Allen Ginsberg,5,Amin Maalouf,1,Anarşi,2,André Breton,1,Andrey Tarkovski,7,Ani Gezinti,1,Anton Çehov,2,Antonin Artaud,1,Anubis,1,Aristoteles,1,Arthur Danto,1,Arthur Rosenberg,1,Arthur Schopenhauer,2,Arundhati Roy,1,Asghar Farhadi,3,Attila İlhan,1,Aynadaki Gibi,1,AzBlog,14,Aziz Nesin,2,Babaya Mektup,1,Beat Kuşağı,17,Belgesel,5,Belinski,1,Bertolt Brecht,3,Bertrand Russell,1,Bilim,10,Billie Holiday,1,Biyografya,22,Björk,1,Bob Black,1,Bob Dylan,1,Bozkırkurdu,1,Böyle Buyurdu Zerdüşt,1,Breaking Bad,1,Bulantı,1,Bülent Ortaçgil,2,Büyülenme,1,Camera Lucida,1,Can Yücel,2,Cemal Süreya,1,Charles Baudelaire,2,Charles Bukowski,6,Charles Dickens,1,Charlie Chaplin,2,Charlie Parker,1,Christfried Tögel,1,Christine Bard,1,Christopher McCandless,1,Christopher Nolan,1,Chuck Palahniuk,3,Çarlz Bukovski,1,Çavdar Tarlasında Çocuklar,1,Dallas Buyers Club,1,Damon Albarn,1,Daniel Goleman,1,Dava,1,David Gilmour,1,Demian,1,Desiderius Erasmus,1,Didier Lauru,1,Dieter Forte,1,Djivan Gasparyan,1,Dominique Laporte,1,Dostluk Bağları ve Dostluk,1,Dostoyevski,16,Dönüşüm,1,Edebiyyat,140,Edgar Allan Poe,1,Eduardo Galeano,1,Eflâtun,1,Ejderhaların Danssı,1,Elias Canetti,1,Elvis Presley,2,Emil Michel Cioran,1,Emma Goldman,1,Eric Clapton,1,Eric Hoffer,1,Erich Fromm,3,Ernest Hemingway,2,Estela Welldon,1,Ethan Coen,2,Əkrəm Əylisli,1,Feature,20,Félix Guattari,1,Felsefe,93,Ferman Toroslar,1,Fernando Pessoa,1,Film,68,Franz Kafka,25,Freddie Mercury,1,Friedrich Engels,1,Friedrich Nietzsche,19,Füruğ Ferruhzad,1,Gabriel Garcia Marquez,1,Gabriel García Márquez,2,Galileo,2,Gemeinschaft,1,George Carlin,1,George Martin,1,George Orwell,1,Georges Canguilhem,1,Georges Perec,1,Gerçeklik açısından Kafka,1,Gilles Deleuze,5,Goethe,1,Gogol,4,Guguk Kuşu,1,Gustav Janouch,1,Guy Fawkes,1,Hakim Bey,1,Harriet Lerner,1,Hegel,2,Heinrich Böll,1,Hermann Broch,1,Hermann Hesse,5,Herta Müller,1,Hrant Dink,1,Iain Menzies Banks,1,Immanuel Kant,1,Ingeborg Bachmann,1,Ingmar Bergman,6,Inside Llewyn Davis,1,Italo Calvino,2,İran,1,İtalo Calvino,1,J. D. Salinger,2,Jack Kerouac,8,Jacques Brel,1,Jacques Lacan,13,Jacques Vergès,1,James Hawes,1,James Joyce,1,Jan Pol Sartr,1,Jason McQuinn,1,Jean Baudrillard,1,Jean Cocteau,1,Jean-Paul Sartre,10,Jehane Noujaim,1,Jenn Ashworth,1,Jiddu Krishnamurti,2,Jimi Hendrix,1,Joel Coen,2,John Berger,1,John Fante,2,John Lennon,5,John Steinbeck,4,Jorge Luis Borges,1,Jose Saramago,1,Joseph Conrad,1,Judith Butler,1,Juliet Mitchell,1,Julio Cortázar,1,Kaos'un Gizli Yaşam,1,Karamazov Kardeşler,2,Karl Marx,8,Kaybedenler Klübü,1,Ken Kesey,1,Kırmızı Pazartesi,1,Korkma Ben Varım,1,Kumarbaz,1,Kürk Mantolu Madonna,1,La Casa De Papel,1,Lady with Ermine,1,Lars von Trier,8,Laura Nyro,1,Leonard Cohen,1,Leonard Da Vinci,1,Lev Tolstoy,5,Lev Troçki,2,Linda Lee,1,Maksim Gorki,2,Malina,1,Marie Curie,1,Marilyn Manson,1,Marilyn Monroe,1,Mario Leis,1,Marlon Brando,1,Marqius de Sade,2,Martı Jonathan Livingston,1,Martin Heidegger,2,Maurice Blanchot,2,Max Stirner,15,Mental Pornografi Blog,2,Meqale,175,Michael De Montaigne,1,Michel Foucault,6,Mike Leigh,1,Milan Kundera,1,Miles Davis,1,Milgram,1,Milgram deneyi,1,Mohsen Namjoo,3,Monique Wittig,1,Morrisse,1,Murat Menteş,1,Mustafa Kemal Atatürk,1,Muzik,37,Neal Cassady,2,ngmar Bergman,1,Nick Cave,1,Nick Mason,1,Nikolay Gavriloviç Çernişevski,1,Nilgün Marmara,1,Noam Chomsky,2,Nostalghia,1,Notre Dame'ın Kamburu,1,Nuri Bilge Ceylan,2,Octavio Paz,1,Oğuz Atay,1,Ontolojik Anarşi,1,Onur Ünlü,2,Oscar Wilde,2,Osho,1,Oteki Ben,1,Ölüler Tanrısı,1,Ölüm Pornosu,1,Ömer Hayyam,1,Özdemir Asaf,1,Palyaço,1,Pantolonun Politik Tarihi,1,Patti Smith,1,Paul Lafargue,1,Paul McCartney,3,Paulo Coelho,2,Peter Kropotkin,2,Pierre Clastres,1,Pigme,1,Pink Floyd,2,Politika,1,Rachel Carson,1,Rachter'in Günlüğü,1,Rashit,1,Ray Davies,1,Rene Girard,1,René Wellek,1,Richard Bach,1,Richard Brautigan,1,Richard Dawkins,1,Richard Wagner,3,Richard Wright,1,Robert Musil,1,Roger Fornoff,1,Roger Garaudy,1,Roger Waters,2,Roman,9,Rose Laub Coser,1,Rus edebiyat,2,Ruth Sheppard,1,S. Reynolds & J. Press,1,Sabahattin Ali,2,Sait Faik,1,Salvador Dali,1,Samuel Beckett,4,Sasha Grey,1,Saul Newman,2,Sean Penn,1,Sırtımdaki Ev,1,Siddhartha,1,Sigmund Freud,19,Silence Spring,1,Simone de Beauvoir,6,Slavoj Zizek,6,Slavoj Žižek,15,slide,2,Sokrates,1,Soren Kierkegaard,1,Spinoza,1,SS,6,Stalker,1,Stephen Eric Bronner,1,Steve McQueen,1,Stranger,1,Suç ve Ceza,2,Supertramp,1,Sürgün,1,Şeyler,1,Tanrıya Karşı Söylev,1,Tarkovsky,5,Tek Bacaklı Yolcu,1,Teneke Trampet,1,The Beatles,4,The Butterfly Effect,1,The Rolling Stones,1,The Square,1,Theodor Adorno,4,Thomas Mann,1,Through a Glass Darkly,1,Tom Waits,2,Tomris Uyar,1,Tony Porter,1,Turan Dursun,2,Turgut Uyar,1,Ulua,1,Uluma,1,Ulus Baker,4,Umberto Eco,1,Utanç,1,V for Vendetta,1,Van Gogh,1,Victor Emil Frankl,1,Victor Hugo,1,Viktor Frankl,1,Vladimir Nabokov,2,Voltaire,1,Vsevolod İ. Pudovkin,1,Walter Benjamin,1,Wilhelm Reich,1,Will Durant,1,William S. Burroughs,2,William Shakespeare,1,Woody Allen,8,Xavier Dolan,1,Yabancı,1,Yad,1,Yolda,1,Yusif Vəzir Çəmənzəminli,1,Zeki Demirkubuz,3,Zen Kaçıkları,1,
ltr
item
Ali Rahimli: Nadja (André Breton)
Nadja (André Breton)
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR61IAkxjatVGqhEqCevxusQg__AcbfkGOlHdzcHsSLQje5AzxJdKgb8bd-laLXhwxcpVCiXqAAlfKPeZbrlCbJzcLe5D37mtNUjo6UrbUPUAHTCpZteW2ot8P-2EctrwMlV0wrn5dKAMi/s1600/tumblr_lm2yg1ZrAH1qcmo9qo1_1280.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR61IAkxjatVGqhEqCevxusQg__AcbfkGOlHdzcHsSLQje5AzxJdKgb8bd-laLXhwxcpVCiXqAAlfKPeZbrlCbJzcLe5D37mtNUjo6UrbUPUAHTCpZteW2ot8P-2EctrwMlV0wrn5dKAMi/s72-c/tumblr_lm2yg1ZrAH1qcmo9qo1_1280.jpg
Ali Rahimli
https://alirahimli.blogspot.com/2014/06/nadja-andre-breton.html
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/2014/06/nadja-andre-breton.html
true
8815050805795647263
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi Hiç bir yazı bulunamadı HEPSİNİ GÖSTER DAHA FAZLA Cevapla Cevabı İptal Et Sil Tarafından Ana Sayfa Sayfalar İçerikler Hepsini Göster BU YAZIYA BENZER DİĞER YAZILAR ETİKET ARŞİV ARAMA BÜTÜN İÇERİKLER İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Sun Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec just now 1 minute ago $$1$$ minutes ago 1 hour ago $$1$$ hours ago Yesterday $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy