Antichrist (Lars von Trier) “Sahici bir delilikle karşı karşıyayız. Mainstream korku filmlerindeki gibi yapmacık değil, Ken Russel’da, z...
Antichrist (Lars von Trier) |
“Antichrist için, hiçbir özürüm yok. Tam tersine benim kariyerimin en önemli yapıtı olduğuna dair kesin bir inancım var.” Lars Von Trier
Cannes ödül töreninde küçümsenmeyecek kadar kalabalık bir grup tarafından yuhalanarak tepki gösterilen, Ekümenik Jürisi tarafından ‘Kadın düşmanı’ yaftası koyularak ahlaki değerlere aykırı bulunan, olayların ardından Trier’in kendisini dünyanın en büyük yönetmeni ilan ettiği skandallarla dolu bir trajedi Antichrist. Filmlerinde kasvet ve rahatsız edicilik unsurlarının tavan yaptığı bir yönetmenin psikolojisi bozukken çektiği (kendi itirafı) ruh daraltıcı, zorlayıcı ve hepsinden öte sert bir film.
Kocası ile yaşadığı cinsel ilişki esnasında üç yaşındaki çocuğunun yaşadıkları apartmanın camından düşerek ölmesine şahit olan bir annenin yaşadığı ağır sarsıntı. Bir küçük ihmalin değiştirdiği hayatlar… Karakter isimlerinin yönetmen tarafından seyircilere bahşedilmediği filmde olayın şokunu sert bir şekilde yaşayan karısının iyileşmesini sağlamak amacıyla onu doğayla yüzleştirmeye karar veren terapist kocanın yolculuk esnasında ve gittikleri yerde yaşadıklarını konu alınıyor Antichrist.
Sadece bir sahnede gözüken figüranlar hariç oyuncu kadrosu iki isimden oluşan filmde, çocuğunu kaybeden çiftin Eden adlı bölgeye gitmesinden sonra kadın karakterin terapiye karşı verdiği tepkiyi bölüm bölüm irdelerken, Trier’in çoğu filminde mercek altına aldığı insan doğasına bu defa biraz daha cinsiyetçi bir yaklaşımla yaklaştığı gözlemleniyor. Cinsiyetçi tabirini kullanınca Cannes Ekümenik Jürisi haklı gösterilmiş gibi olmasın, sadece kadının doğası ile doğanın kendisi içselleştirilerek felsefi bir bakış açısıyla incelenmiş, burada yanlış anlaşılmalara açık, çözmesi zor bir senaryo ortaya çıkmış. Tabii ki bunda ünlü filozof Nietzche’nin Antichrist kitabından esinlenmeler olmasının da etkisi olduğu göz ardı edilemez bir gerçek. Filmde yalnızca bir adam ve bir kadının olması da tesadüf değil tabii ki. Trier’in filmlerinde dinsel veya mitolojik simgeleri kullanmayı sevdiği aşikâr. Bu filmde bu metoda ciddi anlamda sık başvuruyor. Film esnasında Adem ile Havva’dan bahsedildiğine dair bir his oluşuyor ki, karakterlere isim verilmemesinde bunun da etkisi olduğu düşünülebilir. Bunun yanında keder, elem ve umutsuzluk üçlemesini vurgularken kullanılan mitolojik simgeler de gözlerden kaçmıyor.
Tabii bazı temel sorular var, cevap aranan…
Mesela, “Kadını şeytanileştiren kendi doğası mı, yoksa erkeğin ihmalkâr ve kibirli tavırları mı?
Veyahut “Kötülüğün kaynağı kadın ve doğa mıdır?”
İyilik, kötülük, suç, ceza, intikam, vicdan azabı, annelik gibi birçok kavramı içeren bir hikâyeye sahip olan Antichrist, korku filmi kategorisinde gözükmesine rağmen klasik korku türünden tamamen ayrı şekilde değerlendirilmeli. Film içinde, korkudan ziyade ürperti ve gerçekleri öğrendiğinde yaşadığın gerilim hâkim oluyor sadece. Bu gerilim, filmin gerçekçiliğinin de etkisiyle seyirciyi günlerce hazmetmekte zorlayabilecek bir potansiyele sahip. Muhteşem bir görüntü yönetmenliğinin sergilendiği, oyunculukların (ki yalnızca iki oyuncu var) zirve yaptığı sansasyonel filmde, şiddet ve cinselliğin dozajı da rahatsız edici boyutlarda.
Senaryosu baz alınarak rahatlıkla kitap yazılabilecek, uzun uzadıya tartışılacak sayısız önemli ayrıntı içeren, insanları farklı düşünmeye sevk ederek değişik çözümlemeler doğurabilecek, hem Trier’in hem de son yıllarda sinema sektörünün sahip olduğu en sıra dışı filmlerinden bir tanesi…
NOT: Ciddi şekilde yaş sınırından ziyade ruh sağlığına göre seyredilmesi gereken bir film Antichrist. Yirmi yaşından büyük olmanın bu filmi kaldırabilme açısından yeterli bir kıstas olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Öyle ki, yazarken bile tüyler ürpertmeyi başarabiliyor.
Son not: Meczup bir yönetmenin ruh sağlığı normal değilken çektiği bir yapım, var mı ötesi?
Ahmet Tuğcu