Sihirli Ay Işığı (Woody Allen)

Sihirli Ay Işığı (Woody Allen) Woody Allen ilk bakışta son derece hafif, hatta belki de önemsizmiş gibi görünen son filmi Sihirli Ay Işı...

Sihirli Ay Işığı (Woody Allen)
Woody Allen ilk bakışta son derece hafif, hatta belki de önemsizmiş gibi görünen son filmi Sihirli Ay Işığı’nda (Magic in the Moonlight) kalp ve akıl arasındaki o bitmeyen çatışmayı ele alıyor.

Bütün hayatını rasyonel düşünce ışığında kurmuş, meslek yaşamını tasarım, teknik ve beceri üzerine inşa etmiş, bilime ve kurallara inanan orta yaşlı bir adam; ruhlarla iletişim kurabildiğini iddia eden, mistik güçleri sayesinde çevresindekilerin ilgisini toplayan genç bir kadınla tanışınca hayatına yön veren değerleri ve sarsılmaz olduğunu sandığı düşüncelerini gözden geçirmeye başlar. Söz konusu ikilem Ingmar Bergman’ın inanç ve Tanrı arayışı hakkındaki karanlık filmlerinde ya da meseleye daha oyunbaz yaklaşan Federico Fellini gibi isimlerin yaratıcı çalışmalarında sıklıkla karşımıza çıktı. Avrupa sinemasının Fellini ve Bergman gibi büyük ustalarına duyduğu hayranlığı kariyeri boyunca filmlerine yansıtmış olan Woody Allen ilk bakışta son derece hafif, hatta belki de önemsizmiş gibi görünen son filmi Sihirli Ay Işığı’nda kalp ve akıl arasındaki bu bitmeyen çatışmayı ele alıyor. Elbette yönetmenin sinemasına aşina olanlar için öykünün nereye varacağını ve hangi tarafın üstün geleceğini ön görmek çok da zor değil. Allen’ın pek iyimser bir insan olmadığı, ayrıca ölüm sonrası yaşam, doğaüstü güçler, ruhlarla haberleşme gibi ruhani/mistik konulara alaycı yaklaştığı malum. Fakat Sihirli Ay Işığı’nda bazı nostaljik Allen filmlerinde karşımıza çıkan bir naiflik ve öykünün varacağı noktayı belirsizleştiren kimi detaylar da mevcut.

Sihir Diye Bir Şey Yok

Filmin ana karakteri, Woody Allen filmlerine çok uygun bir mizah anlayışına ve esprilerin etkisini arttıran bir zamanlama becerisine sahip olan Colin Firth’ün canlandırdığı Stanley. Berlin’de geçen açılış sahnesinde Stanley’nin Çinli kıyafetleri içinde, Wei Ling Soo takma ismini kullanarak zamanının çok ötesinde bir gösteri sunduğunu görüyoruz. Yani aslında Stanley’nin dünyasında sihre yer var; nihayetinde bir fizik ya da matematik profesörü değil o. Ama dikkat edilmesi gereken nokta şu ki o bir sihirbaz değil, bir ilüzyonist. Bütün gösterilerinin arkasında zekice tasarlanmış düzenekler, mekanik oyunlar ve hatırı sayılır bir el becerisi yatıyor; Stanley’nin işinin sihirle bir alakası yok.

Çoğunlukla komedi filmleri çeken, hatta bazen komedilerinde fantastik öğeler de kullanan Woody Allen’ın yine de bir ‘komedyen’ olmayışında; en komik filmlerinin bile dramatik bir boyut ve tematik bir derinlik taşımasında Stanley’nin sihirle ilişkisine benzer bir yön görmek olası. Nasıl Stanley için sihir ancak sarsılmaz bir düzen ve mekanik bir sistemle eşlendiği ölçüde değerli oluyorsa, Allen’ın görünüşte hafif olan komedileri de sadece Allen sinemasının belirli kurallarına uydukları ve yönetmenin zihnini meşgul eden kimi derin soruları dile getirdikleri ölçüde anlam kazanıyorlar. Benzer bir durum Sihirli Ay Işığı için de geçerli: Güzel mekânlarda, belli bir gelir düzeyinin üstündeki insanlar arasında geçen, izleyiciyi sürekli gülümseten bu hafif filmin üst düzey bir zanaatkârlıkla kotarıldığını ama pek de önemli olmadığını düşünmek mümkün. Zaten siyah üstüne beyaz jenerikten cazla dolu ses bandına ya da hızla akan zekice diyaloglara kadar her şey bize karşımızdakinin bir Woody Allen filmi olduğunu, ama ‘yalnızca bir başka Woody Allen filmi daha’ olduğunu söylüyor. Bu keyifli tanıdıklık hissinin ardında ise çok daha derin bir çatışma; kendi mistik yönünü bir zaaf olarak gören ve rasyonelliğe sarılmaya çalışan bir adamın ikilemi yatıyor.

Stanley, çok zengin bir dulu merhum kocasıyla iletişime geçiren, bu sırada kadının genç oğlunu kendine âşık edip lüks bir yaşamın kapılarını aralayan Sophie’yle (ve kızının ‘kariyerine’ yön veren annesiyle) tanışınca, Sophie’nin foyasını ortaya çıkarmak için kolları sıvıyor. Kısa bir süreliğine genç kadının büyüsüne kapılsa da Stanley’nin gerçeklerden pek de şüphe duymadığını söyleyebiliriz, keza Sophie ve doğaüstü yeteneklerine dair entrika çok da karmaşık değil. Ama Allen bu çözülme noktasından sonra da benzer sorular etrafında dolanmaya devam ediyor. Yönetmeni ruhlarla iletişimin mümkün olup olmamasından ya da genç bir kadının mistik güçlerinden daha fazla ilgilendiren konu, insanların neden bu tarz kavramlara inanmaya devam ettiği. Film bu soruya iki yanıt öneriyor diyebiliriz: Birincisi doğaüstü güçlere inanmayı seçen, kandırmacanın farkına varmayan insanların kendilerini bu şekilde avutabilmeleri, yani bir tür yapay mutluluk bulabilmeleri. Sophie aracılığıyla kocasıyla konuşan, hatta evliliği boyunca aldatılmadığına dair bir teminat bile alan kadın dolandırılıyor olsa dahi bunun o kadına ne zararı var? Allen’ın filmini kurduğu naif dünyada, söz konusu dolandırıcılığın yegâne sonucu yalnız ve saf bir yaşlı kadının kısa süreliğine kendini mutlu hissetmesi oluyor. Tabii ki Allen böylesine sentetik bir mutluluk kavramına mesafeli duruyor fakat bazı insanları mistik deneyimlere çeken şeyin ne olduğunu incelemeyi de ihmal etmiyor. Bu incelemede varılan ikinci sonuç ise genel bir insanlık haline işaret ediyor. Belki de, ne kadar katı bir pozitivist paradigmayla hareket ederse etsin, mistisizmden en uzak insanın bile bilinçli olarak kandırılmayı seçtiği zayıf bir noktası olabiliyor. Allen’ın Stanley’ye verdiği zayıf nokta ise her zamanki gibi son derece tanıdık ve naif: Aşk! İşin ucunda aşk olduğu zaman en karamsar, en rasyonel Allen karakteri bile gardını düşürebiliyor, Stanley de bu kuralın istisnası sayılmaz.

Fransız Kırsalında Aşk

Tamamen Amerikalı ve İngiliz karakterler arasında geçmesine rağmen Sihirli Ay Işığı’nın bütününe filmin çekildiği Fransız Riviera’sının ruhu sinmiş. Umutsuz birer romantik olan karakterler kolaylıkla aşkın büyüsüne kapılıyorlar, zamanın toplumsal ve ekonomik sorunlarından oldukça uzaktalar. Filmin dünyasında aşkla ilgili minör endişeler, sanat sevgisi ve lüks yaşamın çekiciliği, dönemin gerçeklerinin yerini almış durumda. Bunun film için bir zaaf teşkil ettiğini öne sürmek yanlış olur; bu durumun asıl işlevi Allen’ın 1920’li ve 30’lu yılların Avrupa’sına düşkünlüğüne anlam kazandırması. Allen daha önce Paris’te Gece Yarısı filminde de ziyaret ettiği bu dönemi ve mekânı seviyor, çünkü Avrupa’ya gelen karakterler yönetmen için idealize edilmiş nostaljik bir dönem olan 30’larda Amerika’yı kasıp kavuran ekonomik buhrandan uzaklaşıp insan ruhuna ve psikolojisine dair daha soyut ve genel kavramlara kafa yorma fırsatı buluyorlar. Sihirli Ay Işığı’nın da gösterdiği gibi, Allen’ın filmlerinde toplumsal sınıflara ya da etnik farklılıklara dayalı çatışmalara odaklanmamasının nedeni duyarsızlık değil; yalnızca bu tarz meselelerden uzakta kendisine yakın bulduğu tema ve fikirleri daha kapsamlı inceleyebilmesi. Benzer şekilde Stanley ve Sophie’nin öyküsü, ne o yıllarda ABD’de yaşanan çalkantılı sürecin ne de birkaç sene içinde Avrupa’yı etkisi altına alacak faşizm rüzgârının izlerini taşıyor. Allen bunların yerine rasyonellik-mistisizm ikilemi üzerinde durmayı ve insanların mistik konulara duyduğu inkâr edilemez ilgiyle ince ince alay etmeyi seçiyor.

Filme ismini veren ay ışığı sahnesi Stanley ve Sophie’nin belki de ilk kez yakınlaştıkları ânı betimliyor, dolayısıyla bu sahnenin öykü için kilit bir önemi var. Dev bir teleskopun da bulunduğu muhteşem bir gözlem evinde geçen sahnede Stanley ‘ay ışığındaki sihri’ hissediyor ve Sophie’nin etkisine kapılıyor. Filmin tamamı gibi ustalıkla çekilmiş olan bu sahnede Allen’ın sorduğu gerçek soru ise şu bir bakıma: Stanley’nin ay ışığını sihirli bulmasının sebebi ne? Yanında Sophie’nin bulunması mı, yoksa gerçek bir mühendislik harikası olan gözlemevinin açılıp kapanabilen çatısıyla ay ışığının en güzel halini ziyaretçilere sunması mı? Stanley için en azından başlarda ikinci şıkkın ağır bastığı söylenebilir, kuşkusuz yönetmen için de öyle. Ama bu tipik Allen filminin dile getirdiği şeylerden biri de kimi zaman ilk seçeneğe prim vermenin kaçınılmaz olması. Woody Allen sinemasını sevenler, yönetmenin benzersiz mizah duygusuyla örülü bu tanıdık ama değerli filmin karamsar gerçekçiliğinden de, naif romantizminden de aynı ölçüde keyif alacaklardır.


Eren Odabaşı
Ad

A Separation,1,Adam Schaff,1,Adem ve Havva,1,Akra'da Bulunan Elyazması,1,Alain Badiou,4,Alain Resnais,1,Alan Woods,1,Albert Camus,17,Albert Einstein,4,Alejandro González Iñárritu,1,Alenka Zupančič,1,Alexander Supertramp,1,Alfred Hitchcock,4,Alıntı,1,Ali Rahimli,4,Allen Ginsberg,5,Amin Maalouf,1,Anarşi,2,André Breton,1,Andrey Tarkovski,7,Ani Gezinti,1,Anton Çehov,2,Antonin Artaud,1,Anubis,1,Aristoteles,1,Arthur Danto,1,Arthur Rosenberg,1,Arthur Schopenhauer,2,Arundhati Roy,1,Asghar Farhadi,3,Attila İlhan,1,Aynadaki Gibi,1,AzBlog,14,Aziz Nesin,2,Babaya Mektup,1,Beat Kuşağı,17,Belgesel,5,Belinski,1,Bertolt Brecht,3,Bertrand Russell,1,Bilim,10,Billie Holiday,1,Biyografya,22,Björk,1,Bob Black,1,Bob Dylan,1,Bozkırkurdu,1,Böyle Buyurdu Zerdüşt,1,Breaking Bad,1,Bulantı,1,Bülent Ortaçgil,2,Büyülenme,1,Camera Lucida,1,Can Yücel,2,Cemal Süreya,1,Charles Baudelaire,2,Charles Bukowski,6,Charles Dickens,1,Charlie Chaplin,2,Charlie Parker,1,Christfried Tögel,1,Christine Bard,1,Christopher McCandless,1,Christopher Nolan,1,Chuck Palahniuk,3,Çarlz Bukovski,1,Çavdar Tarlasında Çocuklar,1,Dallas Buyers Club,1,Damon Albarn,1,Daniel Goleman,1,Dava,1,David Gilmour,1,Demian,1,Desiderius Erasmus,1,Didier Lauru,1,Dieter Forte,1,Djivan Gasparyan,1,Dominique Laporte,1,Dostluk Bağları ve Dostluk,1,Dostoyevski,16,Dönüşüm,1,Edebiyyat,140,Edgar Allan Poe,1,Eduardo Galeano,1,Eflâtun,1,Ejderhaların Danssı,1,Elias Canetti,1,Elvis Presley,2,Emil Michel Cioran,1,Emma Goldman,1,Eric Clapton,1,Eric Hoffer,1,Erich Fromm,3,Ernest Hemingway,2,Estela Welldon,1,Ethan Coen,2,Əkrəm Əylisli,1,Feature,20,Félix Guattari,1,Felsefe,93,Ferman Toroslar,1,Fernando Pessoa,1,Film,68,Franz Kafka,25,Freddie Mercury,1,Friedrich Engels,1,Friedrich Nietzsche,19,Füruğ Ferruhzad,1,Gabriel Garcia Marquez,1,Gabriel García Márquez,2,Galileo,2,Gemeinschaft,1,George Carlin,1,George Martin,1,George Orwell,1,Georges Canguilhem,1,Georges Perec,1,Gerçeklik açısından Kafka,1,Gilles Deleuze,5,Goethe,1,Gogol,4,Guguk Kuşu,1,Gustav Janouch,1,Guy Fawkes,1,Hakim Bey,1,Harriet Lerner,1,Hegel,2,Heinrich Böll,1,Hermann Broch,1,Hermann Hesse,5,Herta Müller,1,Hrant Dink,1,Iain Menzies Banks,1,Immanuel Kant,1,Ingeborg Bachmann,1,Ingmar Bergman,6,Inside Llewyn Davis,1,Italo Calvino,2,İran,1,İtalo Calvino,1,J. D. Salinger,2,Jack Kerouac,8,Jacques Brel,1,Jacques Lacan,13,Jacques Vergès,1,James Hawes,1,James Joyce,1,Jan Pol Sartr,1,Jason McQuinn,1,Jean Baudrillard,1,Jean Cocteau,1,Jean-Paul Sartre,10,Jehane Noujaim,1,Jenn Ashworth,1,Jiddu Krishnamurti,2,Jimi Hendrix,1,Joel Coen,2,John Berger,1,John Fante,2,John Lennon,5,John Steinbeck,4,Jorge Luis Borges,1,Jose Saramago,1,Joseph Conrad,1,Judith Butler,1,Juliet Mitchell,1,Julio Cortázar,1,Kaos'un Gizli Yaşam,1,Karamazov Kardeşler,2,Karl Marx,8,Kaybedenler Klübü,1,Ken Kesey,1,Kırmızı Pazartesi,1,Korkma Ben Varım,1,Kumarbaz,1,Kürk Mantolu Madonna,1,La Casa De Papel,1,Lady with Ermine,1,Lars von Trier,8,Laura Nyro,1,Leonard Cohen,1,Leonard Da Vinci,1,Lev Tolstoy,5,Lev Troçki,2,Linda Lee,1,Maksim Gorki,2,Malina,1,Marie Curie,1,Marilyn Manson,1,Marilyn Monroe,1,Mario Leis,1,Marlon Brando,1,Marqius de Sade,2,Martı Jonathan Livingston,1,Martin Heidegger,2,Maurice Blanchot,2,Max Stirner,15,Mental Pornografi Blog,2,Meqale,175,Michael De Montaigne,1,Michel Foucault,6,Mike Leigh,1,Milan Kundera,1,Miles Davis,1,Milgram,1,Milgram deneyi,1,Mohsen Namjoo,3,Monique Wittig,1,Morrisse,1,Murat Menteş,1,Mustafa Kemal Atatürk,1,Muzik,37,Neal Cassady,2,ngmar Bergman,1,Nick Cave,1,Nick Mason,1,Nikolay Gavriloviç Çernişevski,1,Nilgün Marmara,1,Noam Chomsky,2,Nostalghia,1,Notre Dame'ın Kamburu,1,Nuri Bilge Ceylan,2,Octavio Paz,1,Oğuz Atay,1,Ontolojik Anarşi,1,Onur Ünlü,2,Oscar Wilde,2,Osho,1,Oteki Ben,1,Ölüler Tanrısı,1,Ölüm Pornosu,1,Ömer Hayyam,1,Özdemir Asaf,1,Palyaço,1,Pantolonun Politik Tarihi,1,Patti Smith,1,Paul Lafargue,1,Paul McCartney,3,Paulo Coelho,2,Peter Kropotkin,2,Pierre Clastres,1,Pigme,1,Pink Floyd,2,Politika,1,Rachel Carson,1,Rachter'in Günlüğü,1,Rashit,1,Ray Davies,1,Rene Girard,1,René Wellek,1,Richard Bach,1,Richard Brautigan,1,Richard Dawkins,1,Richard Wagner,3,Richard Wright,1,Robert Musil,1,Roger Fornoff,1,Roger Garaudy,1,Roger Waters,2,Roman,9,Rose Laub Coser,1,Rus edebiyat,2,Ruth Sheppard,1,S. Reynolds & J. Press,1,Sabahattin Ali,2,Sait Faik,1,Salvador Dali,1,Samuel Beckett,4,Sasha Grey,1,Saul Newman,2,Sean Penn,1,Sırtımdaki Ev,1,Siddhartha,1,Sigmund Freud,19,Silence Spring,1,Simone de Beauvoir,6,Slavoj Zizek,6,Slavoj Žižek,15,slide,2,Sokrates,1,Soren Kierkegaard,1,Spinoza,1,SS,6,Stalker,1,Stephen Eric Bronner,1,Steve McQueen,1,Stranger,1,Suç ve Ceza,2,Supertramp,1,Sürgün,1,Şeyler,1,Tanrıya Karşı Söylev,1,Tarkovsky,5,Tek Bacaklı Yolcu,1,Teneke Trampet,1,The Beatles,4,The Butterfly Effect,1,The Rolling Stones,1,The Square,1,Theodor Adorno,4,Thomas Mann,1,Through a Glass Darkly,1,Tom Waits,2,Tomris Uyar,1,Tony Porter,1,Turan Dursun,2,Turgut Uyar,1,Ulua,1,Uluma,1,Ulus Baker,4,Umberto Eco,1,Utanç,1,V for Vendetta,1,Van Gogh,1,Victor Emil Frankl,1,Victor Hugo,1,Viktor Frankl,1,Vladimir Nabokov,2,Voltaire,1,Vsevolod İ. Pudovkin,1,Walter Benjamin,1,Wilhelm Reich,1,Will Durant,1,William S. Burroughs,2,William Shakespeare,1,Woody Allen,8,Xavier Dolan,1,Yabancı,1,Yad,1,Yolda,1,Yusif Vəzir Çəmənzəminli,1,Zeki Demirkubuz,3,Zen Kaçıkları,1,
ltr
item
Ali Rahimli: Sihirli Ay Işığı (Woody Allen)
Sihirli Ay Işığı (Woody Allen)
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi829IKY39A4v1O16jrAgMt7SIvMSHuVSp_771FRFLvFjQEO0OHkRbZcEGbqxIfuE_WeOj2YMVKDQTAN1CRFAUnrgDOnMLMaCHQ5i81CnQUwVhxJOtPjrG_EjaCCKDlFg2QeDaZN-hcNdmx/s1600/sihirli-ay-isigi1.gif
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi829IKY39A4v1O16jrAgMt7SIvMSHuVSp_771FRFLvFjQEO0OHkRbZcEGbqxIfuE_WeOj2YMVKDQTAN1CRFAUnrgDOnMLMaCHQ5i81CnQUwVhxJOtPjrG_EjaCCKDlFg2QeDaZN-hcNdmx/s72-c/sihirli-ay-isigi1.gif
Ali Rahimli
https://alirahimli.blogspot.com/2014/12/sihirli-ay-isg-woody-allen.html
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/2014/12/sihirli-ay-isg-woody-allen.html
true
8815050805795647263
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi Hiç bir yazı bulunamadı HEPSİNİ GÖSTER DAHA FAZLA Cevapla Cevabı İptal Et Sil Tarafından Ana Sayfa Sayfalar İçerikler Hepsini Göster BU YAZIYA BENZER DİĞER YAZILAR ETİKET ARŞİV ARAMA BÜTÜN İÇERİKLER İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Sun Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec just now 1 minute ago $$1$$ minutes ago 1 hour ago $$1$$ hours ago Yesterday $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy